Evet merhabalar.Hep böyle bir giriş yapmak istemiştim.Gönül Dostları...Ne güzel,ne anlamlı bir sesleniş.Her şeyin yavaştan anlamını kaybettiği bu kahpe hayatta bu tür şeylere ihtiyaç var.Tabi 'Gönülden' olması şartıyla.Neyse.Biraz yazmak istedim.Konu olmadan.Olduğu kadar.Yine nefes alamıyorum.Stresten olsa gerek.Sınavın sonucunu biliyor da olsam beklemek ve 'UMUT' etmek beni harap etti yine.Yenilişimi yüzüme vurmaları hoşuma gitmiyor.Bende de suç var.Ama biraz ağır bir bedel ödüyorum galiba.Diğer her şey için.ama ölmedik ya,buradayız ya o da yeter.
Aylar sonra tekrar ilaç aldım şimdi ilk paragrafı yazdıktan sonra.Güçsüzlük değil de ne bu....Düşünmeyi bırakıyor muyum yoksa artık iyice.Beynimi uyuşturmak daha kolay mı geliyor nedir,bilemedim.Off.Yaz ayları iyice stres yapıyorum kendime.Henüz yaz gelebilmiş değil ama olsun.Haziranın kapıda olması yeter bana.
Hayat dediğimiz mevzu biraz daha can sıkıcı benim için.Çok değişken oluyorum.Buraya yazmak rahatlatsa bile bazen yeterli olmuyor.Bir de son zamanlar çok insanla konuştum.Tekrar sosyalleştim.O da geriyor beni.Galiba tek başıma,sorumluluk almadan yaşamak beni daha rahat ettiriyor.Bu da bir kaçış yöntemi aslına bakarsınız.Hatta kaçışın kendisi tamamen.Amma şöyle de bakmak istiyorum olaylara;tüm yaptığın olumlu her şeyi bir kenara bırakıp, zafer anında savaştan çekilmek gibi.Ufacık olumsuzluklar yüzünden,tüm o büyük zaferleri ve savaşları unutmak gibi.Bu da cesurca bir hareket diyorum.Belki de kendimi kandırıyorum.Ama olsun.Bir yerde doğru da galiba.Aman neyse işte..
Bilge birisi değilim.Oyunu kurallarına göre oynamayı sevmem.Zeki de değilim.Üstün bir tarafım yok.Sadece bir kaç kuralım var.Onlarla yola çıkıyorum.Aha bir kaçını paylaşayım hemen.
Birincisi;2+2=4.Evet dalga geçmiyorum.Ayrıntılarıyla tam olarak olayı görürseniz bu kadar basit çıkıyor olay.
Bir diğeri;Aldıkların ve verdiklerin eşittir.Bu da İlahi Adalet'e olan inanç gibi gözükebilir.Ama ben her şeyin bu dünyada mükafatlandırıldığını veya cezalandırıldığını düşünüyorum.Ne kadar verirsen,o kadar alırsın.
Başka bir tanesi ise benim bu hayata adaptasyon şeklim.O da; bükemediğin eli kıracaksın!Saçma gelmesin kimseye.Kaybetmedikten sonra savaşa devam ederim genelde (son zamanlarımı saymazsam) ve o beni yenen bileği tam öper gibi yaparken kırarım.Hep işe yaradı.Ama artık kullanacak gücü bulamıyorum.
Şimdilik bunlar yeter.Bir de kimseye tam olarak güvenmem.Güvenemem.Bu zayıf ilişkilere sebebiyet verir.Ama olsun.Kaybetmedikten sonra;bir çok kez yenilgi almak mühim değil.Önemli olan sonuç.Ve unutmayın kaybetmek ve yenilmek çok farklı şeyler.Mesela bir savaştan mağlup olursan yenilmiş olursun.Ama o savaş elinde ki her şeyi alıp,seni yok ederse veya o konuda tamamen seni bitirirse bu kaybetmektir.Yenilgim çok ama yenilgim kadar galibiyetim var.Artık ne işe yaradığını bilmesem de hep dururlar bir köşe de.Eski bir şampiyonun madalyaları gibi;tozlu,eski.Yine de atmaya kıyamadığı.
Bu günlük bu kadar yeter mi bilmiyorum.daha çok yazmak istiyorum.Her şeyi anlatmak.....Ama ne zaman yeter ne de gücüm,ne de sayfalar.Daha 21 yaşımda böyleysem;ileride beni bir düşünsenize....Bıkmış,bezmiş...Tabi yaşayabilirsem,dayanabilirsem o kadar.Ama ağır geliyor her şey.Dar geliyor bu şehir.Dar geliyor bedenim.Dünya dar geliyor aslında.Niye böyle bilmiyorum.
Neyse.Bugünlük hakikaten yeter.Yarın yine işim var bir çok.Halletmem gerekiyor.Son kapanış cümlesi falan yok.Hadi selametle.Hades gider.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ne yorumlar gördüm zaten yoktular..