Selam arkadaşlar.Yine bir akşam saati,oturdum ve başlıyorum yazıya.Ondan önce söylemek isterim ki bu bloğa gerçekten bağlanmaya başladım.Galiba kendimizi ifade etmek asıl mesele bizler için.Aşk,dostluk vs. hep kendimizi ifade etme güdüsünü temel alarak meydana geliyor aslında bir yerde.Şu koca dünyada,etrafımda binlerce insan olsa da benim tek dostum oldu bu blog.Neyse.hadi başlayayım bakalım.Kerim Tekin dinliyorum bu arada.Güzel ses varmış rahmetlide.
Aslına bakarsak etrafımızda dönüp dolaşan herkese rağmen pek yalnız insanoğlu şu zamanlar.İçini açamıyor,derdini anlatamıyor.Hep bir çekincemiz var.Tam olarak ifade etme konusunda bazı problemler yaşıyoruz.Zaten belirttiğim gibi millet o yüzden çok kullanıyor interneti.Peki bu kadar kalabalık güruhun arasında ben kendimi nerede görüyorum?Ben kimim?Ne istiyorum bu hayattan?Bu gibi sorular her zaman ki gibi yine kafamı kurcalıyor.Kendimi bir noktaya koyup,uzaklaşıp izlenimler elde etmeye çalışıyorum.Ama objektif olamıyorum.Çektiğim acıları ekliyorum mesela bazen gözlem yaparken.Bu da tüm olayı bozuyor.Ne istiyorum sorusunu bugün biraz da olsa cevaplamaya çalışacağım.Bakalım ne kadar başarılı olacağım.Eminim ki son zamanlarda yaşadıklarımın etkisiyle oluşan o içimde ki boşluk hissini bir nebze azaltıp tekrar ayağa kalkabileceğim.Hadi bakalım.
Şu sıralar beynimi meşgul eden onlarca şey var.Hayatla yüzleşmekten kaçınmayan biri olarak tanımlasam da kendimi şu sıralar biraz hayal dünyasında yaşıyorum.Kendimi toparlamam lazım.Bu yolla yapıyorum.Gerçeklerden tam anlamıyla kaçmıyorum.Ama en azından rahatlayınca kadar onlarla savaşmayı pek düşünmüyorum.Dedim ya hayal dünyasında yaşıyorum diye;bir bulut olmak isterdim mesela.Göklerde süzülmek ve hayat vermek istiyorum dünyaya.O kadar yük binmiş halde ki omuzlarıma,biraz ağlamak istiyorum aslında.Ama yapamıyorum.Bulut olsam halbuki ne rahat.Bırakırdım,yağmur olarak inerdi yeryüzüne.Ve benim acılarım,yeni hayat tohumların filizlenmesine yardım ederdi.Coğrafya derslerinden tanık olduğumuz döngüler aslında maneviyatımız da mevcut var.Üzülüyoruz mesela,o üzüntülerle bir ilişkiyi bitiriyoruz,bağlarımızdan kurtuluyoruz mesela.Ve dallarında ki tohumlarını toprağa bırakan bir bitki misali,göz yaşlarımız ıslatıyor yüreğimizi ve o acılar gözlerimizden akan yaşlarla yeni bir dünyada; yeni mutluluklar,yeni acılar filizleniyor.Bende o durumdayım şu sıralar.Neyse.Bulut olmak isterdim işte ama olunamıyor.Hayat böyle.İsteklerimizi gerçekleştirememe ihtimali her zaman var.Bulut olma ihtimalimiz yok ama.
Hayat zor,hayat sıkıcı.Hani ucuyla verip,sapıyla çıkarma durumu gibi.Ona rağmen yaşıyor ve direniyoruz.Neyse.Dün çok az uyudum.4 saat ders gördüm arkasından.O yüzden iyice geldi uykum.Ben müsaadenizle gideyim.Bu konuya devam edeceğim ama.Bu arada düşündüm de belki bulut olmak o kadar zor değil.O kadar doldum ki her an bir bulut olup,yağabilirim dünyaya.Eğer bu gece yağmur vurursa camınıza bilin ki Hades yine içten içe ağlamakta.Hadi selametle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ne yorumlar gördüm zaten yoktular..